iki gün geriden geliyorum.
aklım hala pazar günkü o güneşte. kesin eğitmenin ahı tuttu, zamanında çıksaydım eğitimden mütevazi pikniğimizi günlük güneşlik havada, çimlerin üzerine serdiğimiz matta yapacaktık. uzun ince mata ikimizin nasıl sığacağını bile konuşmuştuk. piknik torbamızda da kitaplarımız, gazete bi de penguen.daha ne...
ama eğitimden öğleyin kaçınca, hava da akşam üzeri açınca yağmur altında romantik bir piknik oldu bu. insanlar kaçışırken bir bir, biz pisilere peynir verdik. çantadan daha neler çıktı neler. düdüklüde haşlanmış patatesler, baharatlar, doğranmış soslanmış yeşillikler, hem çay hem de meyvesuyu için ayrı ayrı düşünülmüş bardaklar. en keyiflisi de bunlar ben eğitimdeyken oluvermiş.
bi de termosumuz zencefil kokmasaydı...
4 yorum:
o degilde - acaba zehirlimi o mantar?
o küçücük şirin şey nasıl zehirli olabilir kii
o papatyalardan taç yapmak istedim,belki kendimi prenses gibi hissederim ha ne dersin ?
o zaman papatyaları sana verdim gitti...
Yorum Gönder