16 Ağustos 2011 Salı

dün ilk defa bi cenaze için camiye gittim.
yakın biri değildi aslında, ama yer olarak çok yakın olunca duyup da gitmemek gelmedi içimden.

orda olmak için illaki yakının olmasına gerek yok o ayrı tabi. uzaktan da olsa tanımak, bi görünmek, acısı için orada olduğunu hissettirmenin ne demek ben çok uzun zaman önce öğrendim. o an orada olmasına anlam veremediğiniz insanları, öyle bir hatırlıyorsunuz ki yıllar geçse bile...

o öyle bir zaman ki kanlı bıçaklı bile olsanız, sarılıyosunuz...

herşeyin farkında, mantıklı, metanetli gibi olmaya çalıştığınızı zannedip, dışarıdan bir o kadar bitkin, yitik görünüyorsunuz...

artık etkilenmem diye düşünüyordum ama bu sene gittiğim iki cenaze de etkiledi beni. orada tuhaf bir şekilde gülümseme geldi içimden. insanları gözlemleyip, öylece bakındım, hatırlamaya çalıştım...o an 'ne olcak şimdi' diye düşünürken, neredeyse 12 senenin geçtiğini farkettim.
dün gibimiydi. hayır.
çok uzun zaman önceydi. çok önce olduğunu hatırlamak için sanırım aynı duyguları tekrar hissetmek gerekiyor. sonra anlıyorsun ki zaman herşeyin ilacı oluveriyor.ilaç iyi geliyor ama ağrı aniden tekrar saplanınca yine zaman gerekiyor...
kısır bir döngü gibi, her an en başa dönebilirsin.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...