ofiste bir arkadaşım sayesinde farkettim bunları
en kısa zamanda birine sürpriz yapmalıyım derken
24 Kasım'da anneme nasipmiş!
şaşkınlıktan hepsini kendi yemeye kalkar da hasta olur mazallah diye düşünüp, okuluna gönderdim.
herkese ikram ettim dedi - çiçeklerimden buyrunuz -
birçok ilde mağazaları varmış ve aynı gün dilediğiniz saatte kendi elemanları ile kapıya teslim yapılabiliyormuş
diğer illere ise 1 günde ulaşacak şekilde kargo ile gönderiyorlar. anneme kargo ile gitti ve paketlemesi, ambalajı, sunumu hasar görmeyecek şekilde gayet güzelmiş
ilgilenenlere...
25 Kasım 2010 Perşembe
24 Kasım 2010 Çarşamba
annemden biliyorum
her öğretmenler gününde daha bi ışıl ışıl giderdi okula
bir gün önceden de söylenirdi güya
“ ay yine bir sürü çiçek gelecek şimdi nereye konacak onlar” diye
Oysa o gelen bir dünya çiçeği, küçücük ama çook anlamlı hediyeleri, minicik ellerin yaptığı kağıt parçalarını bile yıllardır saklar.
Yılda bir gün bile olsun, hatırlanmak onları o kadar mutlu eder ki…
Öğretmenler gününüz kutlu olsun,
tüm öğretmenlerin…
11 Kasım 2010 Perşembe
fçekmece
5 aydır boş duran konsol üstü duvarımıza aksesuar arayışımız uzun zamandır devam ediyordu.
Önce herkesin ilk aklına gelen gibi ayna baktık. Yok çok klasik olmayacak, alışılagelen gibi mobilya rengi dümdüz çerçeve olmayacak, şu duvara yapışanlar gibi uçuk kaçık olmayacak falan derken aynadan vazgeçtik, iki ay geçti zaten.
Sonra tablolara sardık. Ama o da sonuç vermedi, ya çok büyükler ya da binbir parçalı puzzle gibiler. Onlar için 4 metre tavanlı kocaman bir duvar lazım
bizimkisi mütevazi, kendi halinde “İstanbul Beji” rengine boyalı bir duvar oysa ki…
En sonunda şöyle bir fikir çıktı. tabiî ki benden:
DÜĞÜN FOTOĞRAFLARIMIZ
Yok öyle değil.
İnsanların gözüne sokar gibi kendi fotoğraflarımızdan kocaman kocaman bastırıp asmadık duvara.
Ama.
Bize o en mutlu günümüzü hatırlatan, sevgili Aylin’in gözünden birkaç kareyi siyah/beyaz tabloladık(m).
Evimize gelenlere "işte bunlar da bizim düğün fotoğraflarımız" diyince bir garip olacak farkındayım ama benim içimi kıpır kıpır yaptılar
o yeter!
bazıları:
Fikir: kocasının bir tanesi, bendeniz
Fotoğraflar: fçekmece
Tablolar: evimizin her şeyi, İKEA
Not: tabloların fotoğrafını henüz çekemedim, daha sonra ekleyeceğim.
10 Kasım 2010 Çarşamba
4 Kasım 2010 Perşembe
yaşadın mı şimdi sen?
Üzülüyorum böyle yıkılan binalara. Yaşarken öldürüyorlar sanki, insan gibi…
Biri ölünce de öyle değil midir, yokluğuna alışamazsın bir süre, kocaman bir boşluk olur hayatında. Sonra, yavaş yavaş kapanır o boşluk, sen anlamadan, fark edemeden.
Birden kafanı bir kaldırırsın ki en uzun kuleyi dikmişler bile burnunun dibine.
Bu arkadaş da geçen Perşembe aramızdaydı, Pazartesi ofise bir geldim yerle bir olmuş, tepesinde bir canavar içini oyuyor.
Şimdi kocaman bir boşluk var ofisin arka penceresinde, ne zaman önünden geçsem yadırgıyorum.
Bir de şu uzun abi de pek bi çirkinmiş diyorum
Kaydol:
Yorumlar (Atom)



