22 Eylül 2011 Perşembe

mutfağım bana küsmüş

en dip dolabın en dibinde açılmamış salça kavanozu bulduğumda, montun cebinde geçen kıştan kalan para bulduğum gibi sevinmedim. aynı şey gibi ama. "evde salça yok ki anne" diyip, koca kavanoz salçayı 3 hafta önce aydın'dan sürükleyip getirince, evdekine karşı boynum eğik kaldı. üstüne açılmamış makarna poşetinden böcekler çıktı. sonra yine o sürüden olduğunu tahmin ettiğim bir grup böceği de ucu azıcık yırtılmış kremalı bisküviye üşüşmüş buldum. kaç gündür girmedim ben mutfağa, bu dolabı en son ne zaman açtım? ben nasıl anne olucam allam?

21 Eylül 2011 Çarşamba

çarşafa dolanasıca

trafikte muz, simit, şarj aleti vs vs satanların tebrik ediyor ve bu boşluktaki talebi farkettikleri için kutluyorum.

öte yandan, bu sabah 2. köprü girişinde, 200 metreyi 40 dakikada gitmiş olmanın mutluluğu (!), toplantıya girmem gereken saatte köprü üstünde olmam, benden telefon bekleyen iş arkadaşım ve iki telefonumun da şarjının bitmesi hal-i ruhiyesi içinde o şarj işportacısı karşıma çıksaydı boynuna atlayacaktım-kimse tutamazdı. ama çıkmadı tabiki. bahtsız gün erken başladı ve henüz bitmedi.

hayrolsun.

20 Eylül 2011 Salı

gel sevdiğinin kucağına

uzun zamandır üzülüp durduğum şeyin çok kolay bi sebebi varmış, kolaymış ama yine de üzücüymüş.
insanın en sevdikleri en kıymetlileri değilmiş, onları kırmak, patron odaya girdi diye telefonu yüzüne kapatmak gibi bişiymiş.

ve ben kimsenin yüzüne telefon kapatmadığım için, gözlerimi belertip kalakalmışım ortada...

yine böyle sçma sapan başladım, farkındayım ama hep böyle başlarım sonra da gerisi gelir ya, bu da giriş olsun bana. biraz da parmağımı kaldırıp fotoğraf çeksem iyi olcak.




16 Eylül 2011 Cuma

yineyim

beyin ölümü henüz gerçekleşmedi, yaşam belirtileri var.

kızdığım, sinirlendiğim, hırslandığım, üzüldüğüm şeylerin hıncını alma yeri ayrı olsun. yazmadım diye noldu ki? tavşan dağa küsmüş falan filan....
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...