burda hayat öyle yumuşak ki, işe, mecburiyetten gidiyor olma hissi yok. herşey kolay çünkü, insani. insanlar yine bir yerlere yetişmeye çalışıyorlar ama hırla gürle değil, vapura bile gülerek koşuyorlar, heyecanla, ki kaçarsa bir sonraki çoook sonra.
kendimi güvende gibi hissettim, evimdeymişim gibi, sokaktaki her yüz tanıdıkmış gibi geldi. hepsi birbirine mi benziyor acaba diye düşündüm, çinliler gibi.
en çok milli piyango ve kazı kazancının bu caddede olduğuna eminim, almayanı dövüyorlar.
sanki ben küçükken bu cadde çoook uzundu, annem bi kolumdan çekiştirirken yürü yürü bitmezdi. şimdi kısalmış, çekmiş mi ne? hop diye bitti.
içimde bir uhde gibi burası; buradayken hem mutluyum, hem pişman, hem üzgün, hem kıskanç, hem yabancı, hem yerli. hem bir an önce çıkıp gelmek istiyorum, biraz fazla kalırsam ayrılmak çok daha zor olacakmış gibi, hem de her fırsatta gitmek istiyorum, havasını bile alsam yeter...
7 yorum:
offf elif, bizim hayatimizda, bundan sonraki adim iste oraya kapagi atmak. noooluur.
inşallah olur.
biz bi ara zorladık kapıları ama memleketim bize kıyak geçmedi :(
resimlere gerek yok, okuyunca yazını kaçıp kurtulmak istedim :)
orası başka diyar :) oralı olmak başka bir meziyet :) sevgiler tatlım :)
bir sene önce aynı kareleri bende çekmişim :) kordondaki çizgiler faytondaki atların bekleyişi :) aynı şeyleri görmek güzelmiş:)
nazo, istanbulun koşuşturmasından sonra hele, ben de orada kalmak istedim
burcu ;) sevgiler
fuly, aynı bakıyoruz mademki e beraber çekelim bişiler ;)
olur tabi neden olmasın :)
Yorum Gönder