ben de bir kokunun peşine takılıp gittim, bitsin artık diye her daim söylendiğim üniversiteye...
o zurnanın zırt dediği öss var ya, ne mühimdi yarabbim. sınava girilecek yer kaç gün önceden gidilip ziyaret edilirdi. aman rahatmı, güneş geliyormu, eğrimi doğrumu...biz de toplanmıştık bütün arkadaşlar gezmiştik okulları. bi benimkine gitmedik, çok uzak diye kimse istemedi (arkadaşlarmış bi de peah).
sonra sınav günü sen okula bir git, karşında eğik kocca bir masa üzerinde ne kalem durur ne su, oturasın diye de ortası delik ahşap tabure! bu ne yaa! şimdi ben kaç sene çalışmamın cevabını şu tabure üzerinde mi vericem???
evet verdim. hem de öyle bi süper vermişim ki, ösym amca 3 saat yetmez 4 sene otur o taburede dedi, üniversitedeki 4 senem aynen eğik bir masa başında, ortası delik ahşap tabure üstünde geçti.
şimdi de kardeş aynı masalarda sinekleniyor, söylene söylene. bilmiyor, kıymetini sonradan anlayacak...
bu haftasonu işte bu şuçlular, aldı beni Taşkışla'nın ortayerine attı...
bilmem artık kaç gün kalırım oralarda...
2 yorum:
ayy ben ozlemiyorum hala biliyor musun, cimlermis, manzaraymis, guney kampus yok. dusundum de oradan istedigim iki seyi de hep yanimda dolastiriyorum, biri guven digeri de siralar, odevler, raporlar :)
sen şanslısın okuldan kopmamışsın. benim ne masam var ne paftalarım :(
işim de okuduğumla alakasız...
Yorum Gönder